1 Şubat 2014 Cumartesi

SÜLEYMANİYE KÜLLİYESİ




Süleymaniye Külliyesi, 1550-1557

Osmanlı Devleti’nin en parlak döneminin, 
en güçlü hükümdarının ve en iyi mimarının ortaya koyduğu bir simge yapıdır.
 Yapımında Hassa Mimarlar Ocağı’nın elemanları, acemioğlanlar, öteki kapıkulu ocakları mensupları 
ile ülkenin her yanından ücretli ustalar, işçiler ve forsalar çalıştı. Yaz aylarında çalışan işçi sayısı günlük ortalama 2000’di. Caminin açılışını Kanuni Sultan Süleyman’ın isteği üzerine Mimar Sinan yaptı.
Külliye, bugünkü İstanbul Üniversitesi’nin yerinde bulunan ve İstanbul’daki 
ilk Osmanlı sarayı olan Eski Saray’ın bahçesinde ayrılan 
yere inşa edilmiştir.

Külliye 15 bölümden oluşur;



Süleymaniye Külliyesindeki 
en göz alıcı mekân kuşkusuz Süleymaniye Camii’dir. 
Cami Mimar Sinan’ın diğer eserleri gibi sadelikten taviz vermeyen; ama sadeliği ihtişama 
dönüştürebilmiş mabetlerdendir. Süslemeler ve bezemeler daha çok kitabeler için kullanılmış 
olsa da mimari geometri başlı başına bir estetik 
harikası olmayı başarmıştır.



Diğer Yapılar;

Külliye’nin merkezini cami 
olarak kabul ettiğimiz zaman, diğer yapıların 
bu merkezin etrafında şekillendiğini görülür. Külliye’nin Tıp Medresesi 
ile birlikte toplam altı medresesi vardır. Bu Medreselerden, Cami’nin Beyazıt yönündeki Evvel 
ve Sani Medresesi, bugün Süleymaniye Kütüphanesi olarak kullanılıyor. Bu iki medresenin yanındaki 
Tıp Medresesi’nin bir bölümü yol çalışmalarında yıkılmış, kalan kısım da hastaneye 
dönüştürülmüştür. Tıp Medresesi’nin sağına ve cami bahçesinin çaprazına 
düşen yapıysa, Osmanlı Dönemi’nde akıl hastanesi olarak kullanılan 
Bimarhane’dir. Külliye’nin kuzeybatısına düşen yolda ve 
cami bahçesinin karşısında Külliye yemekhanesi 
Darüzziyafe ve Külliye misafirhanesi olan 
Tabhane bulunur.




Bu yolun 
bitiminden sağa dönüşte 
göze çarpan üçgensi ve mütevazı türbe 
Mimar Sinan’a aittir. Cami duvarının yüksek kaldığı
 bu yolun yüz metre kadar ilersinde Salis ve Rabi medreseleri ve 
Rabi Medresesi’nin sağındaki ara yoldaysa Külliye Hamamı görülür. 
Külliyede bulunan son Medrese de bu yolun az ilersinde bulunan Darülhadis Medresesidir. 
Külliye’de biri Kanuni Sultan Süleyman’a diğeri de Kanuni’nin eşi Hürrem Sultan’a 
ait olmak üzere iki türbe vardır,  bu türbeler sekizgen plan üzerine 
kubbeli olarak inşa edilmiştir. Türbelerde 
kullanılan bitkisel motifli çiniler 
sanatsal niteliğe sahiptir.


Hürrem Sultan Türbesi

Süleymaniye Cami'nin Gizemi;

  • Camide bir is odası bulunmaktadır. Mimar Sinan, döneminin mühendislik harikasıyla yapılan düzenli hava akımı sayesinde burada toplanan is, devlet işlerinde kullanılmak üzere, mürekkeb yapımında kullanılmıştır. 
  • Bugün 457 yaşındaki eserde depremler dolayı oluşan herhangi bir hasar yoktur. Çünkü Mimar Sinan, yapılarında drenaj adı verilen bir kanalizasyon sistemi de kurmuş tur. Drenaj sistemiyle yapının temellerinin sulardan ve nemden korunarak dayanıklı kalması sağlamıştır. Ayrıca sadece yapının zemine iyice oturmasını beklemek için inşaata uzunca bir süre ara vermiştir.
  • Camide örümceklerin ağ örmelerine mani olmak için binanın muhtelif yerlerine deve kuşu yumurtaları asılmıştır.
  • Camide büyük kubbenin bir tarafından çıkan hafif bir ses diğer tarafta duyulur. Akustik düşünülerek, bütün kubbeler, çift kubbe şeklinde yapılmıştır.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder