17 Şubat 2014 Pazartesi

MEZOPOTAMYA SANATI - PERSLER



Persepolis, Şiraz, İran

Pers Krallığı, 
MÖ 539 yılında Babil 
İmparatorluğunu yıkan bu krallık 
bağımsız kültürlerin sonuncusudur. Kafkasları 
aşarak gelen Persler bir Hint-Avrupa ulusudur. Krallık 
200 yıl için Batı Asya'nın en büyük gücü olacak kadar büyür. Perslerin 
yayılmasına Yunanistan karşı koyarak Avrupa'ya geçmelerini engellemişlerdir. 

Pers Krallığının kalbi 
Dicle nehrinin doğusunda bulunan 
Elam ülkesidir. Ülkede dinsel mimarlık ve yontu 
bulunmamıştır. Kentlerin etkileyiciliği taştan yapılmış ve görkemli 
bir biçimde süslenmiş kral saraylarının büyüklüğünden gelir. Saraylar, yüksek 
bir alt yapı üstünde kurulmuş ve bu düzlükler dinsel törenler içinde 
kullanılmıştır. Sarayların içinden sütunlu koridorlar 
geçer, büyük ve üstü çok sütunlu bir salon 
olan "apanada" da kralın tahtı 
bulunur. 

Persepolis,"Ölümsüzler Alayı" kabartmaları

Bu döneme 
 ait en ünlü eseri Kral 
Darius'un  sarayının duvarlarında 
bulunan ve "Ölümsüzler Alayı" kabartma frizlerdir. Figürlerdeki 
ölçülü stilizasyon, gerekse bunların sıralanışındaki 
ritm duygusu ilk bu dönemde 
kullanılmıştır.

Pers sanatı 
her zaman bu büyük 
krallığın içindeki çeşitli kültürlerin 
sanatlarının bir birleşimi olmasa bile, yine de onları 
içinde eriten bir pota oluşturur. Palmiye biçimindeki süslemeli 
sütunların yanı sıra Asur sanatının bir devamı olan çökmüş boğa başlıklı 
sütunlara ya da sarayların önünde nöbet tutan insan yüzlü , kanatlı boğalara rastlanır. 
Krallığın zenginliğini gösteren büyük ve görkemli taş ya da tuğla kabartmalar bulunmuştur.

Persepolis'deki Xerxes'in sarayının kapsını bekleyen insan başlı boğalar

Satraplar elinde 
parçalanmış bulunan Pers 
Krallığı MÖ 331 yılında Büyük İskender 
 tarafından yok edildi. Tarihteki bu olayla Mezopotamya 
Sanatı sona erer ve önce Yunan sonra da 
Roma sanatlarının etkisi 
sahneye çıkar.












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder