Persepolis, Şiraz, İran
Pers Krallığı,
MÖ 539 yılında Babil
İmparatorluğunu yıkan bu krallık
bağımsız kültürlerin sonuncusudur. Kafkasları
aşarak gelen Persler bir Hint-Avrupa ulusudur. Krallık
200 yıl için Batı Asya'nın en büyük gücü olacak kadar büyür. Perslerin
yayılmasına Yunanistan karşı koyarak Avrupa'ya geçmelerini engellemişlerdir.
Pers Krallığının kalbi
Dicle nehrinin doğusunda bulunan
Elam ülkesidir. Ülkede dinsel mimarlık ve yontu
bulunmamıştır. Kentlerin etkileyiciliği taştan yapılmış ve görkemli
bir biçimde süslenmiş kral saraylarının büyüklüğünden gelir. Saraylar, yüksek
bir alt yapı üstünde kurulmuş ve bu düzlükler dinsel törenler içinde
kullanılmıştır. Sarayların içinden sütunlu koridorlar
geçer, büyük ve üstü çok sütunlu bir salon
olan "apanada" da kralın tahtı
bulunur.
Persepolis,"Ölümsüzler Alayı" kabartmaları
Bu döneme
ait en ünlü eseri Kral
Darius'un sarayının duvarlarında
bulunan ve "Ölümsüzler Alayı" kabartma frizlerdir. Figürlerdeki
ölçülü stilizasyon, gerekse bunların sıralanışındaki
ritm duygusu ilk bu dönemde
kullanılmıştır.
Pers sanatı
her zaman bu büyük
krallığın içindeki çeşitli kültürlerin
sanatlarının bir birleşimi olmasa bile, yine de onları
içinde eriten bir pota oluşturur. Palmiye biçimindeki süslemeli
sütunların yanı sıra Asur sanatının bir devamı olan çökmüş boğa başlıklı
sütunlara ya da sarayların önünde nöbet tutan insan yüzlü , kanatlı boğalara rastlanır.
Krallığın zenginliğini gösteren büyük ve görkemli taş ya da tuğla kabartmalar bulunmuştur.
Persepolis'deki Xerxes'in sarayının kapsını bekleyen insan başlı boğalar
Satraplar elinde
parçalanmış bulunan Pers
Krallığı MÖ 331 yılında Büyük İskender
tarafından yok edildi. Tarihteki bu olayla Mezopotamya
Sanatı sona erer ve önce Yunan sonra da
Roma sanatlarının etkisi
sahneye çıkar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder